Bilim insanı, yeni bir araştırma sonucu olarak şu an yaşadığımız Dünya’mızdan daha yaşanılabilir bir gezegen bulmuş olabileceklerini açıkladı.
Astrophysical Journal’da yayınlanan bir makaleye nazaran, yaklaşık 1200 ışık yılı uzaklıkta yeni keşfedilen bir gezegenin hayat sürdürme potansiyelleri araştırıldığında ve bir dizi inceleme yapıldığında, yaşadığımız Dünya’nın yaşanabilirlik düzeyi kriterlere nazaran 0.829 iken, yeni bulunan ve Goldilocks yörüngesinde bulunan gezegenin yaşanabilirlik düzeyi 0.836 olarak belirlendi.
Nasıl bir gezegenden bahsediyoruz?
NASA’nın Kepler uzay aracı tarafından 2009-2012 yılları ortasında keşfedilen Kepler-442b’nin kütlesi ve yarıçapı Dünya’dan büyük lakin Uranüs ve Neptün’den küçük olduğu belirtiliyor. Makalenin başyazarlarından biri olan Washington Üniversitesi Sanal Gezegen Laboratuvarı’ndan Rory Barnes, yeni gezegen arayış hakkında, “Temel olarak, mevcut tüm gözlemsel dataları alıp bir önceliklendirme şeması geliştirmenin bir yolunu bulduk, böylelikle yüzlerce amacın mevcut olduğu bir vakte yanlışsız ilerlerken, ‘Tamam, bu gezegenden başlayalım’ dememiz kolaylaşıyor.” diyerek opsiyonları araştırmaya devam ettiklerini açıkladı.
Ancak, Dünya 2.0 arayışımız şimdi sona ermemiş olabilir. Zira açıklamalara nazaran Kepler-442b’nin gerçek yaşanabilirliği hakkında hala tam bir bilgi yok, gezegenin atmosferi ve yüzeyi bilinmiyor. Astrophysical Journal makalesi, bir gezegenin Dünya’dan daha yüksek bir dereceye sahip olmasının, yaşamı sürdürmek için ondan daha uygun olduğu manasına gelmediğini de belirtiyor. Kestirimlere nazaran, gezegendeki hava sıcaklığı -40 civarında olabilir.
Yeni gezegenimiz yok olabilir
Araştırmacılar gezegenlerin yaşanabilir ve yüzeyinin insan için uygun olması halinde dahi, gezegenin yaşanabilecek pozisyonda olup olmadığını şimdi cevaplayamıyor. Bunun asıl sebebi ise şurada yattığı belirtiliyor:
Mesafe inanılmaz uzak, yakın gelecekte gitmek neredeyse imkansız
Yüzeyi ve atmosferi hakkında kesin bilgi şu anlık bulunmuyor
Her şey uygun olsa dahi, gezegenin yanındaki başka ögeler gezegene daima olarak tehdit sağlıyor olabilir. Örneğin, gezegene yıldızlardan parçaçıklar çarpıyor, meteorlar düşüyor olabilir yahut radyasyondan ötürü yaşama uygun olmayabilir.
Bu nedenle bilimsel araştırmalar devam ediyor, ama bu stil araştırmaların geleceğe ışık tutma yolunda kıymetli olduğu da belirtiliyor.
